ERMİŞ- HALİL CİBRAN

Daha önce hiç duymadığım ama bir vesile ile haberdar olduğum yazarlardan Halil Cibran. Ermiş isimli kitabı ile tanıştık kendisiyle. Bu kitabı okuduktan sonra alıntılarımı tekrar okuduğumda kitabın güzel bir kitap olduğunu anladım. Halil Cibran'ın Ermiş isimli kitabı felsefi bir kitap. Felsefe de düşünme gerektiriyor ve belki de okurken düşünme eylemini tam olarak gerçekleştiremiyoruz. Bu yüzden kitabı iki kere okuyun derim.
Kitabın konusuna gelirsek.. Orphalese isimli kentte -ki bu kenti mutlak merak edip araştıracaksınız ve aslında böyle bir yerin olmadığını anlayacaksınız benim gibi. tabi ben gözden kaçırmadıysam- El Mustafa isimli bir adam varmış. İşte kitabımızın Ermiş'i bu adamdır. El Mustafa felsefi bir karakter. Orphalese halkı onu çok sevmiş ve değer vermiştir. Ancak El Mustafa kaldığı şehirden doğduğu topraklara geri dönüş yapacaktır. Orphalese halkı gitmeden önce ondan öğütler almak ister. İşte bu kitap bu öğütlerin toplamından ibaret. Aşk, evlilik, çocuklar, yeme-içme, suç ve ceza, dostluk, konuşma, zaman, dua, güzellik, ölüm gibi konu başlıkları mevcut. Bu başlıklar Orphalese halkı tarafından El Mustafa'ya sorulur ve cevap beklenir. Mustafa'da felsefi kişiliği ön planda olarak bu sorulara kendince cevaplar verir. Verilen cevaplar özlü sözler gibidir ya da diğer bir ifadeyle aforizma. Bazı cevaplar o kadar güzel ki. Okurken, bu olgu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi diyorsunuz kendi kendinize. Velhasıl tavsiye ettiğim ve zaten kısacık bir kitap. İyi okumalar.

Kitaptan alıntılar;

"Kendinden başka bir şey vermek aşk ve kendinden başkasından almaz. Ne sahip olur aşk ne de sahip olunmak ister. Çünkü aşka aşk yeter."

"Mısır demetleri gibi derer sizi aşk. Harman yerinde dövüp çırılçıplak bırakır. Kabuklarınızı elemek için kalburdan geçirir. Apak edinceye kadar öğütür sizi. Yumuşayana kadar yoğurur; sonra da atar kutsal ateşine, Tanrı'nın kutsal şölenine kutsal ekmek olasınız diye."

"Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi. Hem besler, büyütür hem de budar sizi."

"Giyimde edep, ahlaksız olanın gözlerinden korunmak için bir kalkandır, unutmayın."

"Ve siz adil olmaya özenen yargıçlar. Cismen namuslu ama ruhen hırsız olana ne hüküm verirsiniz? Cismen katleden ama ruhen maktul olana ne ceza kesersiniz?"

"Ruhunuz çoğu zaman bir savaş alanıdır, burada aklınız ve yargılama gücünüz, tutkunuz ve iştahınıza karşı savaşır."




Yorumlar