Sultan Abdülhamid’e olan merakımdan dolayı bu koca hükümdar
hakkında amatör araştırmalar yaptım. Araştırma dediğim dönemle ilgili kitapları
okumaktan ibaret tabi. Bu dönemle ilgili dikkatimi çeken birkaç konu var. Şu an
ki dönemle aslında o zaman ki dönem siyaseti ve uygulamaları açısından bence
çok benziyor. Açacak olursak;
Okuduğum kitaplardan Sultan Abdülhamid’in çok şüpheci bir
padişah olduğunu anladım. Tabi bunun sebebini döneminde aramak lazım. Bu şüpheciliğin
etkisi ile koca sultan ülkenin her yanından ve hatta yanı başındaki paşalardan bile
haber almak için jurnalcilik sistemini kurmuş. Bu sistem özet olarak şöyle
işliyor. Siz padişahı seven bir kişisiniz(sıfatınız önemli değil) veya
padişahtan menfaat temin etmek istiyorsunuz. Devlete yanlış yapanları bir
mektupla Sultan’a bildirebiliyorsunuz ki bu mektubun adına da jurnal deniyor.
Sultan bu jurnaller ile oturduğu yerden dünyanın her yerinden her türlü haberi
alabiliyor. Yani bir nevi istihbarat ağı gibi. Tabi jurnallerin hepsi olmasa da
bazılarını gönderenlere ödül de
veriliyor. İşte şimdi asıl mesele şu ki. Jurnalcilik sisteminin günümüzdeki
karşılığı nedir? Bence sistemin bir benzeri şu anda Türkiye’de uygulanmakta.
Biz bu uygulamaları BİMER ve CİMER olarak biliyoruz. Mantık temelde aynı değil
mi? Şikayet ve ihbarlar çoğunlukla buradan yapılmıyor mu? Belki de tek fark şu
anda yapılan ihbarlara ödül verilmemesi.
İkinci bir husus ise ülkenin dış politikası. Abdülhamid
döneminde Rusya ve İngiltere varmış. Sultan bu ikisi arasında zaman zaman da
Almanya’yı da katarak gider gelirmiş. Yani bir ülke işine gelmeyen bir iş
yaparsa veya buna yeltenecek olursa hemen diğerine gider onunla bir şekilde
samimi olurmuş. Kısaca Sultan’ın ustaca uyguladığı “denge politikası”. Şu anda
da durum bu değil mi aslında. Amerika ile kötü oluyoruz, Rusya’ya gidiyoruz.
Bunu gören Avrupa bizi çağırıyor. Farkında mısınız bilmem ama hiçbirini hiçbir
zaman küstürmüyoruz. Ya da onlar bizi küstürmek istemiyorlar.
Velhasıl araştırınca daha da çok benzerlikler göreceğinize
eminim. Burada amacım siyasi değil kesinlikle. Ancak ortada şahsım adına bir
gerçek var ve bunu paylaşmak istedim. Ne demişler tarih tekerrürden ibarettir.
Galiba doğru bir söz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yazılarımı okuduktan sonra lütfen yorum yapmayı ve yazılarımı paylaşmayı unutmayın.