PULBİBER MAHALLESİ-DİDEM MADAK

İlan ediyorum!!! Didem Madak'ı günümüzün Nasrettin Hocası ilan ediyorum!! Didem Madak'ın Ah'lar Ağacı'ndan sonra okuduğum ikinci şiir kitabı Pulbiber Mahallesi kitabını okurken hem düşündüm ve hem de güldüm. Nasrettin Hoca'da böyle değil miydi? Belki de ilk defa bir şiir kitabındaki tüm şiirleri inanılmaz bir iştahla okudum. Bazen okurlar derler ya hani "kitap hiç bitmesin istedim" diye. Şimdi böyle diyenleri anlıyorum. Bu kitap ve şiirler hiç bitmesin istedim ilk defa. İstedim ancak Didem Madak artık bu dünyada değil maalesef. O, şiirlerinden anladığım kadarıyla da hayattayken de bu dünyada değilmiş. Aslında içimizden biriymiş ancak esasında içimizde değilmiş. Miş, miş, miş.... Bunlar hep benim düşüncelerim. Keşke hayatta olsaydı da iki kelam edebilseydik Didem Hanım ile. Kendisinin diğer şiir kitabı olan Grapon Kağıtları'nı okumak için sabırsızlanıyorum. Önceden de söyledim bir şiir kitabındaki tüm şiirler hoşunuza gitmeyebilir. Ama Didem Madak şiirlerinde bu yok. Abartısız söylüyorum tüm şiirler inanılmaz şekilde ruhuma dokundu. İnsanın okudukça şair olası ve Didem Madak'tan etkilenesi geliyor. Burada bir şeyi belirtmeden geçemiyorum. Hani diğer şairlerin şiirleri kafiyeli, heceli olabiliyor. Ama Didem Madak'ın şiirlerinde bu yok. Ama içerik olarak anlatılmaz okunur diyorum sadece. Velhasıl kesinlikle okunması gereken ve şair listemin en tepesine yerleşmiş bir şair oldu Didem Madak. İyi okumalar.

Diğer Şiir Kitabı İncelemelerim İçin Tıklayın

Kitaptan Alıntılar;

"Mahallemizde devamlı darbuka çalıyorlar
Erkes nedense asan'dan amile
Düm-tek çocuklar doğuracak kadınlar bahara"

"Havaya ateş eden tabancalardı isli binalar."

"Mahallenin sapığı mantosunun önünü açıp
Düşlerinin pul pul dökülen derisini gösterdi Leman’a
Minör hayatların majör depresyonu,"

"Kırık pirinç, kırık yumurta.. Semt pazarından ucuza.
Kalbin kırığından söz etmeye sıra bile gelmiyordu."

"zaman zaman merdiven başlarının
örümcek ağlarından saçlarını okşayarak
anlatacaklarım bu kadar!

değildi"

"Ben tünel olacaktım, sevgilim istiklal!"

"Noel Babalar sakallı değil sakarlar, biliyor musun dedim Zeyna'ya
Tıraş olurken yüzlerini kesip bir paket pamuk yapıştırıyorlar 
Esasında
Aslında kaymak gibi adamlar."

"Gençken bira içerken ikide bir tuvalete gitmem gerekmiyordu
Çünkü içerken çok ağlıyordum
Biralar gözlerimden fışkırıyordu
Yaşlanınca ben de, biralar da doğru yolu buldu."

"Ortalık ay çekirdeği cesetleri ile kaplıydı.
Kadınlar çay ve kavga ile sarhoş devam ediyorlardı.
Çıt-çık-orospu-çıt-çık-pezevenk-çıt-çık..."

"oysa bir şiir niyeydi sanki 
yer içer sevişir miydi sanki bir şiir 
hamsi ısmarlar mıydı mesela bir şiir insana? 
fotoğraf çektirebilir miydi mesela hipodromda atlarla? 
rakı içebilir miydi samatya'da 
bir şiir uyur muydu kuş gibi 
başını alıp da kanatlarının altına? 
oysa bir şiir neydi sanki 
ben seni ciğerimin köşesindeki arıza kadar sevdim 
bir şiir seni bu kadar sever miydi sanıyorsun istanbul?"

"Bilgisayarımın ekranını Al Pacino baba koruyor
Hayat öpmüş olmalı onu boynundan gömleğinde kan var."

"Bir gün beni bir sıkıntı bombası olarak patlatacaklar
Korkarım bir şarapnel parçası olarak beni
Saplandığım bu etten hiç çıkaramayacaklar"



Yorumlar