MARTİN EDEN- JACK LONDON

Jack London'un Beyaz Diş kitabından sonra okuduğum ve bitirdiğim ikinci kitabı. Martin Eden... Martin Eden, kitap kurtlarına, şair ve yazar adaylarına daha çok hitap edebilecek bir kitap. Zira hikaye sıfırdan başarılı bir yazar ve şair olmuş Martin Eden'in sürükleyici hayatını anlatıyor. Evet. Kitap çok sürükleyici ve içine çekiyor sizi. Bir yazarın, yazar olma hikayesi ne kadar çekici olabilir diyebilirsiniz. Demeyin.. Yanılırsınız. 
Martin Eden'e gelecek olursak... Martin, sürekli denizcilikle ilgilenmiş, güçlü kuvvetli, cahil ve sıradan bir insan başlarda. Aşık olduğu Ruth ile karşılaşıncaya kadar. Martin'in sonradan sevgilisi olan Ruth Martin'in bence hayvani çekiciliğine dayanamayıp ona aşık olur ve Martin'i içerisinde bulunduğu toplumsal sınıfın(burjuva) bir bireyi yapmak için uğraşmaya başlar. Bunun yolunu da Martin'i okumaya sevk ederek yapar. Ancak Martin Eden zaten içinde okuma ve yazma ateşi bulunmaktadır. Ruth o ateşe sadece bir gazete parçası atmıştır. Martin sırf Ruth'a uygun bir eş adayı olabilmek ve onun seviyesine ulaşabilmek için yemeden, içmeden, uyumadan ve fakirlik içinde okumaya başlar. Sonrasında yazma başlar. Başlar başlamasına ama Martin'i kimse anlamaz ve kabul etmez. Martin yazdığı şeyleri dergilere gönderip para kazanmaya çalışır. Uzun bir süre başarılı olamaz yaptıklarında. Sonradan tam her şeyden vazgeçtiği sırada talih Martin'e göz kırpar ve Martin dünyaca ünlü bir yazar haline gelmiştir artık. Ama bu durum Martin'i hiç mutlu etmez. Zira yazdığı her şey çok öncesinden dergilerin yayınlamadıkları şeylerdir. Ne olmuştur da bir anda yazıları birer "eser" olarak kabul edilmiştir. Martin burada hayatın belki de fakirlikten sonraki acımasız yüzüyle karşı karşıya gelmiştir. Ünlü bir yazar olan Martin artık sınıf atlamıştır ve yeni toplumsal sınıfındaki insanların ikiyüzlülüğü onu çok üzmüştür. Zamanında onu terk eden Ruth bile ona dönmeye çalışmıştır. Kitap kısaca böyle.. 
Kitap gayet akıcı. Martin'in düşünce dünyasının gelişimini görebiliyorsunuz ve hatta bu dünya artık öyle bir hal alıyor ki bazı yerlerde işin felsefi kısımları sizi birazcık sıkabilir. Ama sakın kitabı bırakmayın zira sıkılacağınız bölümler uzun değil. Dili gayet sade. Hızlı okunabiliyor ve sizi yormuyor. Velhasıl kesinlikle okunması gereken kitaplardan Martin Eden. İyi okumalar.

Diğer roman incelemelerim için tıklayın.



Yorumlar