OBLOMOV- İVAN ALEKSANDROVİÇ GONÇAROV

 Azıcık da olsa edebiyat dünyasına ilgisi olanların hep kullandığı bir kelimedir Oblomovluk. Bu dünyada az biraz yer aldığım için nedir bu Oblomovluk, kimdir derken kendimi kitabı okurken buldum. 

Çevremizde bazı insanlar olur hani.. Ya sende ne kadar üşengeçsin, utanmasan... şeklinde başlayan cümlelere maruz kalırlar. İşte o insanları üstadı Oblomov bu kitap ile karşınızda. Oblomovluğu hayat felsefesi edinmek isteyen veya nasıl daha üşengeç bir insan olurum diyenler bu kitap başucu kitabınız olacaktır eminim.

Her insan biraz üşengeçtir. Bazen çalışma hayatımızda üşeniriz, bazen de sosyal hayatımızda üşengeç olabiliriz. Fakat bir insan nasıl bu iki hayatında da üşengeç olabilir hala anlamış değilim. Oblomov zengin sayılabilecek, kendi halinde kendine yetecek miktarda bir çiftliği olan kendi halinde bir adam. Kendi halinde diyorum zira gerçekten kendi halinde. Dışarı çıkmaz, gezmez, tozmaz, çalışmaz bir adam. Yani bizim buraların deyimiyle tam bir kızıl g... Noktalı yerleri siz tamamlarsınız ;) Sabahtan akşama kadar sadece ve sadece yiyip içip tam anlamıyla yatan bir adam. Böyle deyince amaaaan bu kitap sıkıcıdır, elin adamının yattığını kalktığını mı okuyacam diyenlere sözüm; işler hiç de öyle değil. Yazarımız bu üşengeçliği gayet çalışkanlıkla okuyucusuna yani sizlere bir güzel yedirmiş. İyi ki de yedirmiş.

Dedik ya üşengeç bir adam Oblomov diye. Ama işte böyle bir insanı bile tek bir şey hayata bağlayabilmiş. Aşk. Hey aşk sen nelere kadirmişsin! Fakat bu aşk çok uzun sürmeden Oblomov yine kendi fazlasıyla mütevazı hayatına bir dönüş yapmış. Oblomovu suçluyorum üşengeç diye ama şöyle bir düşününce belki de diyorum sadece gürültüden, tantanadan ve bunların getirdiği diğer kötülüklerden uzak durmak istemiştir. Kim bilir? 

Kitabın içeriğine fazlaca girmemek adına sözü uzatmıyorum ve kütükten bozma kalınca görünümüyle bu kitap sizi korkutmasın. Mutlaka okuyun. Üşenmeyin işte okuyun :)



Diğer roman incelemelerim için tıklayın

Şiir kitabı incelemelerim için tıklayın


Kitaptan alıntılar;

"Hatıralar mutlu bir hayatın hatıraları olursa güzeldir; insana güç kapanmış yaraları hatırlatınca acı şeylerdir."


"Dostluk genç bir kadınla genç bir erkek arasında aşk olmadığı zaman ya da ihtiyarlar arasında bir aşk anısına dönüştüğü zaman iyi bir şeydir. Bir yanda dostluk, öbür yanda aşk olunca felaket!"


"Oblomov'un ruhunda tutkular, istekler, kahramanlık tasarıları doğmuyordu. Zamanın geçişine, ömrünün boşuna harcanmasına, iyi kötü hiçbir iş yapmayışına, bir ot gibi yaşamasına hayıflanmıyordu. Sanki görünmez bir el onu değerli bir çiçek gibi saksıya koymuş, soğuktan, sıcaktan yağmurdan koruyor ve şefkatle besliyordu."


"Her ne kadar aşkın ele avuca sığmaz bir şey, insanı durup dururken hasta eden bir illet olduğu söylenirse de onun da her şey gibi kendine göre nedenleri ve kanunları vardır. Bu kanunlar henüz layıkıyla incelenememiştir. Çünkü aşka düşen bir insanın kendi ruhunda filizlenen bu duyguyu, gözlerini kapayan büyülü bir bilgin gözüyle seyretmeye vakti yoktur. Kalbinin ne zaman ve nasıl hızla çarpmaya başladığını, nasıl birdenbire kendini feda edebilecek kadar güçlü bir bağla bağlandığını, nasıl kendini unutup sevgilisiyle bir olduğunu, zekasının nasıl uyuştuğunu ya da alabildiğine inceldiğini, iradesinin, düşüncesinin nasıl esir olduğunu, dizlerinin nasıl titrediğini, ateşinin nasıl yükselip gözlerinin nasıl yaşla dolduğunu göremez..."


"Bir laf kalabalığı ortasına atılan iyi, gerçek ve temiz bir sözün ne kadar ağır bastığını, konuşmaları nasıl başka bir yöne çevirdiğini hiç fark etmemişti. Bilmiyordu ki sahte bir utanmayla değil, cesaretle ve uluorta söylenen bir söz dedikoduların iğrenç gürültüleri arasında kaybolmaz, toplum hayatının derinliklerine bir inci gibi iner, kendisine her zaman bir sedef bulabilirdi."


"Kurnazlık bozuk para gibidir; Onunla büyük şeyler satın alınmaz. Bozuk para ile bir insan ancak birkaç saat yaşayabilir. Kurnazlıkla bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilirsiniz, ama onunla geniş bir ufka varamazsınız, büyük olayları bir sonuca götüremezsiniz."


"Yalnız dar kafalı kadınlar kurnazlığa başvurabilir. Zekaları doğru işlemediği için kurnazlık yolu ile günlük meselelerini çözmeye çalışırlar, hayatın büyük yollarının nereye gittiğini göremeden kendi küçük düşüncelerini bir dantela gibi örerler."


"Hiç kimse hayatında ikinci veya üçüncü defa gördüğü bir kadına böyle bir şey söyleyemez. Kimse bu kadar çabuk aşık olamaz. Ancak Oblomov olmalı ki..."


"Burnun yanı kaşınırsa, haber; kaşlar kaşınırsa, gözyaşı; alın kaşınırsa, birini göreceksiniz; sağ taraf kaşınırsa erkek, sol taraf kaşınırsa kadın; kulak kaşındı mı yağmur var; dudaklar, öpüşme; bıyık kaşınırsa hediye alacaksınız, dirsek kaşınırsa yer değiştireceksiniz; ayak altı kaşınırsa yolculuk..."


"Aynı dairedeki memurlar bir ailenin fertleri gibi birbirinin rahatını, mutluluğunu düşünen insanlar olacak, dairenin işleri bütün günlerini almayacaktı. Fena havalarda, sıcaklarda ya da sadece insanın canı çalışmak istemediği günlerde işi asabilecekti. Bunlar meşru, yasal nedenler olacaktı."


"Keyfine düşkün insanlar böyle takıntılar edinmeden yaşayamazlar; çevrelerinde gereksiz kimseler olmadan rahat edemezler. Tabakayı kim arayıp bulacak? Yere düşmüş bir mendili kim kaldırıp verecek? Derdimizi kimse anlatıp kendimizi acındıracağız? Kötü rüyalarımızı kime anlatıp yorumlatacağız? Kim bize, yatarken bir şeyler okuyup uykumuzu getirecek? Hazırcı, bazen öteberi almak için en yakın kasabaya gönderilir, ev işlerine de yardım eder. Bu işleri ev sahibi yapacak değil ya!"


OBLOMOV İVAN ALEKSANDROVİÇ GONÇAROV


Yorumlar