YA EVDE YOKSAN- CEMAL SAFİ

Arabeskin gerçek babası Cemal Safi.. Bilenler bilir de bilmeyenler bir şairin arabeskle ne alakası olabilir diye düşünebilir. Anlatalım. Rahmetli Cemal Safi bildiğim kadarıyla Orhan Gencebay ile yakın dosttu. Bu dostluk Cemal Safi şiirlerinin Orhan Gencebay tarafından bestelenip dillerimize düşmesiyle taçlandı diyebilirim. Vurgun şiiri başta olmak üzere birçok şiiri bestelenmiş şairimizin. Benim favorim Vurgun şiiridir/şarkısıdır. Dinlemeniz şiddetle tavsiye olunur.
Peki o kadar şair arasında arabesk müzik dünyamız neden Cemal Safi'ye takılı kalmıştır. Bunun cevabını vermek benim açımdan çok zor. Şiirleri iyi irdelemek lazım, Cemal Safi'yi iyi anlamak lazım. Cemal Safi kötü bir şairdi de şiirleri genelde arabesk dünyasının dikkatini çekti desem.. Değil. Tek Hece gibi bir şiiri yazmış bir şair nasıl kötü bir şair olabilir ki. Okurken tüylerinizi diken diken eden bu şiir kesinlikle vasat bir şairin kaleminden çıkamaz. Peki diğer şiirlere baktığınızda neden tüylerimiz diken diken olmuyor? Bence bu bir seçim meselesi. Cemal Safi bence çoğu insan tarafından büyük bir şair olarak nitelendirilmese de böyle olmamayı o kendi seçmiş. O büyük şair olarak anılmayı değil arabesk dünyanın gizli kralı olmayı seçmiş. Başarılı da olmuş. Bu sözlerimden kitabın tamamı ile ilgili kötüdür yorumu da çıkmasın. Elbette bir çok şiir Tek Hece şiirinde olduğu gibi tüylerimi diken diken etmiştir. Fakat bunların çok sayıda olduğunu söyleyemem. Diğer şiirlerdeki kusur nedir? Haddim değil ama mana derinliği ve söz güzelliği biraz eksik kalmış. Kafiyeli, ölçülü şiirler tamam ama mısralar ruha dokunamıyorsa bunların ne önemi var ki. İşte bu şekilde olan şiirler -ki bunlar çok sayıda- bu kitabı okumamı zorlaştırdı. 
Rahmetlinin arkasından konuşmak gibi olacak ama şunu da Cemal Safi okuyacaklara söylemeden edemem. Cemal Safi sağlığında biraz çapkın bir adammış. Gittim, görmedim ama okudum kardeşim. Kitabın içinde kaç güzele yazılmış şiirler var inanın hatırlamıyorum. O kadar çok yani. Mesele tam bu da değil. Güzellere güzellemeler yazılmış da güzellerin her yerini en ince ayrıntısına kadar da bilmesek olurdu. Atıyorum bir esmer güzelinin vücudunun nasıl göründüğünü az çok hayal edebiliyorum ilgili şiiri okuyunca. Fazla ayrıntı manayı öldürüyor. Belki de bu yüzden Cemal Safi Milli Eğitim Bakanlığı'nın edebiyat kitaplarında pek rastlayamayacağımız şairlerden. Ama adamlar da haklı hani. Eğer bir Cemal Safi şiirini olur da eşinize, kız arkadaşınıza gönderecek olursanız veya okuyacak olursanız aman diyeyim şiirin tamamını bir güzel gözden geçirin. Sonra kafanıza terlik, kitap vs. yemeyin.
Velhasıl Cemal Safi'yi Vurgun ve Tek Hece isimli şiirleriyle anarım ve anacağım. 
İyi okumalar.

Diğer şiir kitabı incelemelerim için tıklayın




Ya Evde Yoksan Şair Cemal Safi Tek Hece Aşk



Kitaptan alıntılar;

"Tek Hece(Aşk)

Var mı beni içinizde tanıyan
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim
Kalmasa da şöhretimi duymayan
Kimliğimi tarif etmek zor benim

Bülbül benim lisanımla ötüştü
Bir gül için can evinden tutuştu
Yüreğine Toroslar’ dan çığ düştü
Yangınımı söndürmedi kar benim

Niceler sultandı, kraldı, şahtı
Benimle değişti talihi, bahtı
Yerle bir eyledim taç ile tahtı
Akıl almaz hünerlerim var benim

Kamil iken cahil ettim alimi
Vahşi iken yahşi ettim zalimi
Yavuz iken zebun ettim Selimi
Her oyunu bozan gizli zor benim

Yeryüzünde ben ürettim veremi
Lokman Hekim bulamadı çaremi
Aslı için kül eyledim Keremi
İbrahim’in atıldığı kor benim

Sebep bazı Leyla bazı Şirindi
Hatırım için yüce dağlar delindi
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim

İlahimle Mevlana’yı döndürdüm
Yunusumla öfkeleri dindirdim
Günahımla çok ocaklar söndürdüm
Mevladanım hayır benim, şer benim

Benim için yaratıldı Muhammed
Benim için yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Enbiyanın yüzündeki nur benim

Kimsesizim hısmım da yok hasmımda
Görünmezim cismimde yok resmimde
Dil üzmezim tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim
Benim adım aşk!"

"Vurgun

Gözlerim uykuyla barıştı sanma
Sen gittin gideli dargın sayılır
Ben de bir zamanlar sevildim amma
Seninki düpedüz vurgun sayılır

Yalan mı söyledin göz göre göre
Ne zaman dolacak verdiğin süre
Gönülden gördüğüm takvime göre
Aldığım her nefes birgün sayılır

Armağan ettiğin kutsal mendile
Akarken içimi dağlayan çile
Manavgat denilen çağlayan bile
Benim gözyaşımdan durgun sayılır

Ne kadar zulmetsen ah etmem sana
Her iki cihanda gül kana kana
Seninle cehennem ödüldür bana
Sensiz cennet bile sürgün sayılır"

"İç Benim İçin

Kapını çalarsa mazinin eli, 
Ne olur bir şişe aç benim için, 
Ben hiç ayıkmadım gittin gideli, 
Sende birkaç kadeh iç benim için, 

Bir gece veda et tatlı uykuna, 
Girdiğin günahı sarhoşken kına, 
Yarıda bırakma Allah aşkına, 
Bu gece kendinden geç benim için, 

Nasıl bir yanlışa ben adım attım, 
Nasıl bu günahın zehrini tattım,
Sana nasıl kıydım,nasıl aldattım, 
Anlatmak o kadar güç benim için, 

Hoş görme affetme yaptıklarımı, 
Kaldır yeryüzünden artıklarımı! 
Tutuştur resmimi mektuplarımı, 
Savur küllerini saç benim için, 

Maziden eserse hasretin yeri 
O güzel günlere uç benim için 
Ben hiç ayıkmadım gittin gideli 
Sende birkaç kadeh iç iç benim için"


"Avcı gözlerinle meydan okurdun,
Beni de o zalim bakışla vurdun,
Aşkımı har vurup harman savurdun,
Sen gönlümün servetini tükettin..."

"İklimler çileme çare bulmuyor. 
Mevsimler halimi sormuyor Ayşen... 
Sakiler derdime derman olmuyor. 
ŞarkIlar yaramI sarmIyor Ayşen...

İlkbahar, yaz derken hazanım soldu. 
Murada ermeden miyadIm doldu. 
Kalb gözüm, ellere bakar kör oldu. 
Senden başkasını görmüyor Ayşen...

Hasretin tüketti bütün varımı, 
Seraba döndürdü hülyalarımı, 
Ne kadar süslesen rüyalarımı, 
Sabahlar hayıra yormuyor Ayşen...

Ağlarsan, matemin yağar geceme, 
Gülersen, mehtabın doğar geceme,; 
Lale devri geldi gönül bahçeme, 
Senden gayri çicek girmiyor Ayşen...

Kapattın gönlümün sevinç yönünü, 
Ümidim görmüyor sensiz önünü, 
Takvimler bilmiyor dönüş gününü, 
Saatler vuslatI vurmuyor, Ayşen...

Feleğe isyanım arttı gitgide, 
Gençliğim su gibi aktı gitti de, 
Ömrümü ellere sebil etti de, 
Bana bir damlanı vermiyor Ayşen...

Ardından çilemem, çağlamam diye, 
Yas tutup karalar bağlamam diye, 
Kaç kez and içtiler ağlamam diye, 
Gözlerim sözünde durmuyor Ayşen...

Ey alev yanaklım, volkan dudaklım, 
Ne bir hilafım var, ne gizlim, ne de saklım, 
Her şeye erdi de zavallı aklım, 
Seni unutmaya ermiyor Ayşen...

DostlarIm namıma Ferhat dese de, 
Ruhum aşk elinden imdat dese de, 
Kör şeytan resmini yırt at dese de, 
Ellerim bir türlü varmıyor Ayşen"

"Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar

Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler; 
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın; 
Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.

Her darbene tehammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne? 
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan! 
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum; 
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!"

"Yıldızlara baktırdım fallara çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa
Pencereden bakmıyor yollara çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa

Zor mu geldi kalbinde bana sevgi saklamak
Yakıp gittiğin yeri dönüp bir kez yoklamak
Değil sabaha kadar seni öpüp koklamak
Seni sarmam imkansız rüyalarım olmasa

Sevmesem özlermiyim seni can pahasına
Ne olur bir fırsat ver, beni bir daha sına
Adını söyleyemem senden bir başkasına
Seni sormam imkansız rüyalarım olmasa

Düşlerimde incitsem günlerce uyuyamam
Sana değil, saçının bir teline kıyamam
Yıllar sonra dönsende' nerde kaldın' diyemem
Seni kırmam imkansız rüyalarım olmasa

Yalvarırım mektup yaz beş dakkanı ayırda
Su serp yanan sineme sağlığını duyur da
Yaban gülü gibisin dağda,kırda,bayırda
Seni dermem imkansız rüyalarım olmasa..."


Yorumlar

Yorum Gönder

Yazılarımı okuduktan sonra lütfen yorum yapmayı ve yazılarımı paylaşmayı unutmayın.