BÜTÜN ŞİİRLERİ- ORHAN VELİ KANIK

Bir şiir kitabı daha. Orhan Veli Kanık'ın şiirlerini okudum bu sefer. Kitaptan şiir alıntıları mevcut aşağıda. Pek söze gerek yok. Dil gayet sade. Anlatım çok net. Duygu ve anlatılmak isteneni ayan beyan görüyorsunuz ve alıyorsunuz. Benim daha çok sevdiğim bir tarz bu. Her şey net. Şairimizin pek çok meşhur şiiri mevcut. Konu çeşidi geniş. Her zaman dediğim gibi ruha dokunan mısralar mevcut. Okunması gereken bir şiir kitabı. İyi okumalar.

Diğer şiir kitabı incelemelerim için tıklayın.




Kitaptan alıntılar;

"İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
                    
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum."

"Ağlasam sesimi duyar mısınız,  
Mısralarımda; 
Dokunabilir misiniz, 
Gözyaşlarıma, ellerinizle?  
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, 
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu 
Bu derde düşmeden önce.  
Bir yer var, biliyorum; 
Her şeyi söylemek mümkün; 
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; 
Anlatamıyorum."

"Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti."

"Tüfeğini deppoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir ruzigar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigâr.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısıyla:
"Ölüm Allah'ın emri,
"Ayrılık olmasaydı."

Yorumlar