DR. EDADİL AÇBA, AFİFE REZZEMAZA- SARAYDAN SÜRGÜNE VAHDETTİN'İN SARAYLISI ANLATIYOR

Tarih kitaplarına saldığım merak halen devam etmekte. Bugün anlatacağım kitap Sultan Vahdettin'in sarayında görev almış Afife Rezzemaza Hanım'ın anılarının Dr. Edadil Açba tarafından derlenmesi ile oluşturulmuş bir kitap. Kitap Sultan Vahdettin zamanında saraya kabul edilmiş asıl adı Afife Nazire olan ancak sarayda Rezzemaza ismini alan bir hanımın yukarıda da dediğim gibi hatıratından ibaret. Kitap tarihi nitelik taşıdığından (Rezzemaza Hanım'ın Sultan Vahdettin'in sarayına kabulünden Sultan Vahdettin'in İtalya'da ölümüne kadar geçen süre) her sayfasının okunması gerekir diye düşünüyorum. Belki de resmi tarihin yazmadığı/görmediği bir çok şeyi kitaptan okuyabilirsiniz. Kitabı okurken özellikle bir şey dikkatimi çekti Rezzemaza Hanım tanıdığı, bildiği veya duyduğu saray erkanının memleketlerinden kimin oğlu, kimin kızı olduğuna kadar ve saray erkanının özel hayatına kadar her şeyi yazmış. Yani bu büyük bir şey benim açımdan. Düşünün ki akrabanız olmayan bir çok kişinin şeceresini aklınızda tutmuşsunuz. Eski insanlar akrabalık ilişkilerine özellikle dikkat edermiş malum. Bu yönden kitap belki okuyanı biraz sıkabilir. Ben bazı yerlerde bu bölümleri atlayarak okudum. Ama sonuçta tarihi niteliği olan bir kitabı okuyoruz. Başka bir hususta saray hayatından bazı kesitler görebiliyoruz. Diğer bir hususta tarihi olayları o anları yaşayan birisinden okumak değişik bir his. 
Kitapta dediğim gibi Sultan Vahdettin'in saray hayatından İtalya'daki sürgün hayatına, sürgüne nasıl gönderildiğine, İstanbul'un işgaline kadar bir çok tarihi ayrıntı yazılmış. Bunları okuyunca zaten görecek ve bazı yerlerde belki de şaşıracak, üzülecek veya güleceksiniz. İşte beni bu kitapta en çok etkileyen bölüm Sultan Vahdettin'in ölümü oldu. Bu kısmı kısaca izah edeyim. Sultan Vahdettin İtalya'nın San Remo bölgesine geldikten sonra burada Villa Magnolia'da yaşamaya başlar. Ancak artık Osmanlı İmparatorluğu'nun Sultan'ı değildir. Artık Osmanlı İmparatorluğu'nun sürgündeki son hükümdarıdır. Sultan Vahdettin ve maiyeti burada bir çok zorluk yaşarlar ve hali ile maddi sıkıntı da çekerler. İşte Sultan öldüğünde bunu duyan yöre halkı bu villayı basar ve evdeki her şeyi haczeder. Haczedilen mallar arasında içinde Sultan Vahdettin'in cenazesinin bulunduğu tabutta vardır. Saraylılar buna itiraz eder ancak resmi kurumlar bu haczi kaldırmaz ve yaklaşık 1 ay kadar Sultan'ın tabut içindeki cenazesi bu villada kalır. Bu bölümü okuduktan sonra kendi kendime yok ya öyle şey olur mu dedim ve araştırdım ve gerçekten de Sultan Vahdettin'in cenazesinin akıbetinin bu şekilde olduğunu öğrendim. Tarihte bizler için ne acı bir hatıra. Velhasıl cenaze borçlar bir şekilde kapatıldıktan sonra Suriye'nin Şam şehrine defnedilmiş. 
Tarihe merakınız varsa ve tarihi gayri resmi kaynaklardan da okumak istiyorsanız okumanız gereken bir kitap. Tavsiye ederim. İyi okumalar.



Yorumlar